Salyangozların çok çeşitli boyutları, şekilleri ve türleri vardır. Biz fark etmesek de doğada önemli bir role sahiptir. Genellikle bizi ilgilendiren kısım zirai mahsulümüz de veya yaşam alanımızda oluşan istila ile başlar.
Salyangozlar hakkında bilinmesi gereken 9 şahane bilgiyi sizlerle paylaşacağız.
Ülkemizdeki çoğu insanın salyangoz dendiğinde aklına bahçe salyangozları gelmektedir. Bilimsel gerçek şu ki dünya üzerinde 40.000’den fazla farklı salyangoz türü olduğu tahmin edilmektedir. Boyut, renk ve hatta konum bakımından farklılık gösterirler. Salyangozların boyutu 2 cm ile 15 cm arasında değişebilir.
Salyangozlar hem karada hem de suda birçok farklı habitatta yaşayabilirler.
Salyangozların büyük çoğunluğu karada yaşamaktadır. Bununla birlikte deniz suyunda ve tatlı suda yaşayabilen salyangozlar da vardır. Deniz salyangozları, tuzlu suda yaşayan son derece büyük bir salyangoz grubundan oluşur ve ayrıca kendi içlerinde birkaç çeşidi vardır. Bu salyangozlar ayrıca genellikle suda kaya kılığına girmiş çok renkli kabuklara sahip olabilir, yırtıcılardan uzak durmak için mükemmel bir kılık. Tatlı su salyangozları, göletlerde, göllerde ve nehirlerde yaşayan büyük bir salyangoz grubudur. Sadece solungaçları değil, aynı zamanda kara salyangozlarına çok benzeyen bir boyut aralığına da sahiptirler. Dünyada yaklaşık 4.000 farklı tatlı su salyangozu türü vardır. Kara salyangozları ise çok daha büyük bir gruba sahiptir ve oldukça da büyüme eğilimindedir.
Dünyanın en büyük salyangozu kara salyangozudur. Dev Afrika salyangozudur ve 15 cm ile 40 cm arasında ki büyüklüklere erişebilirler.
Üzerinde dikey koyu çizgiler bulunan büyük, açık ila koyu kabukları vardır. Bu salyangozlar, en az 500 farklı bitki türü ile beslenebilen istilacı bir tür olarak kabul edilir. Ayrıca bu salyangozların hem insanlar hem de hayvanlar için menenjite neden olduğu bilinen ve tehdit oluşturan bir parazitin taşıyıcıları olduğu tahmin edilmektedir.
Dünyanın en küçük salyangozu bir mikro yumuşakçadır çünkü bu türün özellikle mikroskop altında daha detaylı incelenebileceği bilinmektedir. Bu salyongoz türü yarı saydam bir kabuğa sahiptir.
Salyangozlara gastropod denir. Gastropodlar, salyangozları, sümüklü böcekleri içeren bir yumuşakça türüdür. Yumuşakçalar dünya üzerinde en fazla canlı çeşitliliğine ev sahipliği yapan bir organizma gurubudur.
Yumuşakçaların omurgaları yoktur. Omurgasız olan bu canlılar herhangi bir iskelet grubuna sahip değildirler. Onlar için sahip oldukları sert kabuk çok fazla öneme sahiptir. Kabukları onlar için hem bir yuva hem de iç organlarını koruyan bir koruyucu olarak görev alırlar.
Salyangozların ağızları küçük olmasına rağmen dişleri vardır. Onların çoğu binlerce dişe sahip olabilir.
Bu dişler mikroskobik derecede küçüktür ve diğer hayvanlara kıyasla çok keskin değildir. Dişlerini besin yüzeylerini kazımak yada kesmek için kullanabilirler.
Salyangozların omurgaları veya iskelet sistemi olmadığı için, vahşi doğadaki diğer birçok hayvana karşı açıkça savunmasız durumdadırlar. Bu nedenle kabuklarını savunma mekanizması olarak da kullanırlar.
Yakınlarda bir tehdit oluştuğunda vahşi doğada bir kaplumbağanın yaptığı gibi kabuklarının içine saklanırlar.
Salyangoz kabukları sadece onları diğer canlılardan korumaz aynı zamanda yüksek sıcaklılarda vücutlarındaki nem seviyesini de korumaya yardımcı olur. , genellikle bir koruma kaynağı olarak kabuklarının içine çekilirler. Kabukları sadece yırtıcılardan korunma kaynağı olarak kullanılmaz, aynı zamanda onları yüksek sıcaklıklardan da koruyabilir.
Dünyada kendi kendine üreyebilen ve cinsiyeti olmayan birçok salyangozla türü vardır. Çoğu sadece erkek veya dişi değildir, kendi başlarına hem yumurta hem de sperm üretebilir.
Her salyangozun bir kabuğu vardır ve diğer kabuklu canlıların aksine salyangozlar kabuklarını atmaz ve yenilerini oluşturmaz. Aslında salyangozlar büyüdükçe kabukları da onlarla birlikte büyür! Büyümeleri hala yumurtanın içindeyken başlar ve doğduklarında zaten kabukları vardır. Salyangozlar, kabuklarını güçlü kılmak için sürekli olarak kırılgan vücutlarının büyümesi için güçlü ve sağlam bir kabuk üretecek kalsiyum açısından zengin besin kaynakları ararlar.
Salyangozlar doğal ortamlarında bulunan çeşitli besinleri tüketebilirler. Yedikleri besinler, nerede yaşadıklarına ve salyangoz türüne bağlıdır. Yedikleri Bazı besinler bitkiler, meyveler, sebzeler ve alglerdir. Ölmekte olan bitkiler genellikle onlar için iyi bir besin öğündür. Aynı zamanda daha kalın bir kabuk elde etmek için lazım olan kalsiyum için kum veya toprakta yiyebilirler.
Karasal salyangozların çoğu otçuldur, ancak diğerleri omnivordur(hem etçil hemde otçul) ve hatta bazıları etoburdur. Her türün büyüklüğüne, yaşına, habitatına ve bireysel beslenme gereksinimlerine bağlı olarak farklı beslenme alışkanlıkları vardır. Muhtemelen bahçenizin etrafında çok daha fazla salyangoz görürsünüz, çünkü onlar bol miktarda taze bitki ve yaprak ile beslenirler.
Otçul salyangozlar bitki yaprakları, gövdeleri, bitki mahsulleri, ağaç kabuğu ve meyveler ile beslenirler. Birçoğu mantarları ve yosunları da tüketir. Bu besinler özellikle tatlı su salyangozları için önemli bir besindir.
Bazı salyangoz türleri, ölü bitki ve organik besinleri tüketebilirler. Bunlar detritivorlardır çünkü toprakta kalan çürüyen veya katı kalıntılarla beslenirler.
Etçil salyangozlar küçük canlı türlerini yerler. Genellikle küçük sümüklü böcek ve solucanlar onlar için iyi birer besin türleridir.
Öte yandan, omnivorlar hem bitkileri ve hayvanları diyetlerine dahil edebilirler.
Salyangozlar, kabuklarını sert tutmak için önemli miktarda kalsiyum içeren yiyeceklerle beslenmelidir. Yiyecek ararken güçlü koku alma duyularını kullanırlar.
Geceleri daha aktiflerdir. Bu nedenle gece veya sabahın erken saatlerinde yiyecek ararlar. Kış yaklaştığında normalden daha fazla yiyecek tüketirler, böylece kış uykusundayken yaşamak için yağ depolayarak rezervlerini güçlendirebilirler.
Küçük salyangozlar tipik olarak yeşil yapraklı sebzeler, meyveler, diğer bitki maddeleri ve az miktarda diğer hayvansal protein kaynakları ile beslenir. Bazı türler ayrıca kalsiyum için yağ tüketir. Küçük salyangozlar için formüle edilmiş özel yiyecekler bazı evcil hayvan mağazalarında da bulunabilir. Bununla birlikte, diyetleri türe bağlı olarak değişebilir, bu nedenle sahip olduğunuz belirli salyangoz türleri ve diyet ihtiyaçları hakkında biraz araştırma yapmak önemlidir. Ek olarak, salyangozların içmesi için temiz bir su kaynağı sağladığınızdan emin olun. Onlara tuz veya kimyasallar gibi kendileri için toksik olan herhangi bir şeyi beslemekten kaçının.
Hayır, salyangozlar omurgalı değildir. Omurgalılar, memelileri, kuşları, sürüngenleri, amfibileri ve balıkları içeren omurgalı hayvanlardır. Salyangozlar omurgasız hayvan grubunun bir parçasıdır, bu da omurgaları olmadığı anlamına gelir. Bunun yerine yumuşak bir gövdeye ve sert, koruyucu bir kabuğa sahiptirler.
Evet, salyangozlar omurgasız canlılardır. Onların sert koruyu bir kabuğa sahip olmaları kafa karışıklığına sebebp olabilir fakat onlar yumuşakçalar ailesine aittir. Gövdeleri yumuşaktır ve iç organlarını koruyan sert koruyu bir kabuğa sahiptirler.
Bazı salyangoz türleri insanlar için zararlı olarak kabul edilirken genellikle çoğu türün herhangi bir zararı bulunmaz. Örneğin Afrika Dev Salyangozunun yutulduğunda insanlarda menenjite neden olabilen akciğer kurdu adı verilen paraziter bir enfeksiyonun taşıyıcısı olduğu bilinmektedir.
Ek olarak, bazı salyangozlar ve sümüklü böcekler Salmonella gibi bakterileri taşıyabilir, bu da yanlış tüketilirse veya kullanılırsa insanlara zararlı olabilir.
Bununla birlikte, çoğu salyangoz insanlar için doğrudan bir tehdit oluşturmaz.
Onların karşılaşılan en büyük zararları zirai alanda çalışma gösteren yada bahçede bitki yetiştiriciliği yapmak isteyen insanları ilgilendirmektedir.
Salyangozları tutarken mümkünse eldiven kullanmak ve hijyen kurallarına dikkat etmek oldukça önemli olmaktadır.
Salyangoz ve sümüklü böcekler arasındaki 8 Temel farklılık bulunur. Bunlar şu başlıklar altında çok rahat bir şekilde incelenebilir;
Kabuklar: Salyangozlar ve sümüklü böcekler arasındaki en belirgin fark kabuktur. Salyangozların arkasında bir yuvarlak kabuk vardır bu belirgin ayraç sümüklü böceklerde yoktur. Bu sayede Salyangozlar korunmak için kabuklarının içine girerler.
Hareketlilik: Salyangozlar yere temas eden kaslı yüzeyleri büzerek ve genişleterek hareket eder. Sümüklü böcekler de benzer şekilde hareket eder,fakat kabukları olmadığından daha dar ve şekilsiz yerlere sığabilir ve esnek hareket edebilirler.
Boyut: Kabukları ekstra bir koruma ve destek sağladığından salyangozlar sümüklü böceklerden daha büyük olabilirler. Sümüklü böcekler genel olarak daha küçüktür.
Görünüş: Salyangozlar, kabuğa ek olarak, dokunaçları ve gözleri olan daha belirgin bir kafa yapısına sahiptirler. Sümüklü böcekler, başlarında iki çift dokunaç bulunan daha düzgün bir vücut şekline sahiptir.
Yaşam alanı: Salyangozlar daha çok bahçelerde ve ormanlık alanlarda bulunur. Sümüklü böcekler ormanlar, çayırlar ve sulak alanlar dahil olmak üzere çeşitli ortamlarda bulunabilir.
Beslenme: Salyangozlar ve sümüklü böcekler her ikisi de genel olarak otoburdur, ancak farklı bitki türlerini tercih ederek beslenirler. Salyangozların yaprak ve çiçek yeme olasılığı daha yüksektir. Sümüklü böcekler ise çürüyen bitki maddeleri ve mantarlarla beslenme eğilimindedir. Bununla birlikte kan emen sümüklü böcekler bulunmaktadır. Salyagozların etçil olanları ise sadece solucan ve küçük sümüklü böcek yada salyangozları tüketirler.
Davranış: Salyangozlar genellikle daha yavaş hareket eder ve temkinlidir. Buna karşın sümüklü böcekler ise daha agresiftir ve tehdit edildiğinde hızlı hareket edebilir. Sümüklü böcekler, hareket etmelerine yardımcı olan ve onları yırtıcılardan koruyan yapışkan bir mukus salgılama yetenekleriyle de bilinir.
Üreme: Salyangozlar ve sümüklü böceklerin her ikisi de cinsel olarak çoğalır, ancak salyangozların kur yapmayı ve sperm paketlerinin değişimini içeren daha karmaşık bir çiftleşme ritüeli vardır. Sümüklü böcekler ise basitçe çiftleşir ve doğrudan sperm alışverişinde bulunur.
Aynı zamanda salyangozlar hermafrodit olarak üreyebilir. Yani hem dişi hem de erkek olabilirler.
Evinizde salyangoz olmasının çeşitli nedenleri olabilir. Salyangozlar nemli ve serin ortamlara çekilir. Bu nedenle evinizde nem sorunu veya sızıntısı olan alanlar varsa, bu sebeple de evinize gelebilirler.
Yiyecek aramak veya aşırı sert hava koşullarından kaçmak içinde içeri girebilirler.
Onların içeri girişlerini engellemek için evinizde mevcut olan yapısal hasarları ve boşluk alanları mutlaka onarmanız gerekir.
Salyangoz ilaçlama hizmetlerini 20 yılı aşkın tecrübemizle Sağlık Bakanlığı Ruhsatlı olarak gerçekleştirmekteyiz. Salyangoz özellikle yağışlı havalardan sonra havaların da ısınmasıyla yaşam alanlarımızda çok fazla görülmektedirler. Bu durumda bu rahatsız edici durumu gidermek ve istilayı önlemek profesyonel haşereme ilaçlama hizmetleri ile mümkün olmaktadır.
istanbulilaclama.com böcek ilaçlama firması olarak sizleri salyangozlardan tamamen kurtarıyoruz. Uyguladığımız doğru ilaçlama yöntemleri ve etkili ilaçlarla evinizde yada işyerinizde meydana gelen istilayı etkisiz hale getiriyoruz. Salyangoz ilaçlama hizmetimiz aynı zamanda Tse Hizmetleri standartlarına sahiptir.
Salyangozların bizler ve diğer memeli canlılar gibi burunları yoktur. Bunun yerine kafalarında üst kısımda 2 adet ve alt kısımda 2 adet olmak üzere toplam 4 adet dokunaçlar vardır. Bunların görevi çevrelerini algılamak ve yiyecek bulmaktır.
Salyangozlar hem tatlı su hem de karasal ortamlarda dünyanın her yerinde bulunur. Bahçelerde, ormanlarda, çöllerde, sulak alanlarda ve hatta derin denizde bulunabilirler. Bazı salyangoz türleri göletler, göller ve nehirler gibi su kütlelerinde yaşarken, diğerleri karada çimenli alanlarda veya kayaların ve kütüklerin altında yaşar. Salyangozlar ayrıca bitkilere zarar veren haşereler olarak bahçelerde ve tarım alanlarında da yaygın olarak bulunur. Genel olarak salyangozlar çok geniş bir dağılıma sahiptir ve çeşitli farklı habitatlara uyum sağlayabilir.
Evet, bazı salyangoz türleri kış aylarında veya aşırı kuruluk veya kuraklık dönemlerinde kış uykusuna yatabilir. Kış uykusu, salyangozların enerjiden tasarruf etmelerini ve kendilerini zorlu çevre koşullarından korumalarını sağlayan bir hayatta kalma stratejisidir. Kış uykusu sırasında salyangozlar kabuklarına çekilir ve vücut metabolik hızlarını düşürür. Bu durum enerji tasarrufu yapmalarına yardımcı olur. Bazı salyangozlar birkaç ay kış uykusuna yatabilirken, bazıları ise sadece birkaç hafta kış uykusuna yatabilir. Koşullar daha elverişli hale geldiğinde salyangozlar kış uykusundan çıkar ve normal faaliyetlerine devam eder.
Salyangozların bir destek iskelet sistemleri yoktur. Omurgaları yoktur. Omurgasızdırlar. Onlar yumuşakça ailesine ait canlı türüdür.
